Limon Bahçeleri

Limon Bahçeleri
О книге

Bu bir aşk, alt zihin ve medeniyet savaşların hikayesidir. Rüzgârlar tepenin üzerinde birer birer ortaya çıktı. Zamanın girdabında onları uzun bir çekişme bekliyordu… 100…1000 yıl sonra Limon Bahçelerinde görüşmek üzere. Bu bir kurgu eseridir. İsimler, karakterler, işletmeler, yerler, olaylar ya yazarın hayal ürünüdür ya da hayali bir şekilde kullanılmıştır. Yaşayan veya ölü gerçek kişilere veya gerçek olaylara herhangi bir benzerlik tamamen tesadüfidir.

Книга издана в 2023 году.

Читать Limon Bahçeleri онлайн беплатно


Шрифт
Интервал

Önsöz

Kendimi 2 yaşından beri hatırlıyorum …

Mavi süslemeli beyaz örme bir elbise giyiyorum.

3 odalı bir Sovyet apartmanının salonunda koşuyorum.

Ter içindeyim – elbise bana dar geliyor. Elbiseden ve yünlü tüylerden kurtulmak istiyorum.

Büyükannem beni uzun kollardan kurtarmaya çalışırken ne kadar rahatsız olduğumu görüyor.

Elbisemi çıkarıyor ve ben sadece atlet ile ve külotlu çoraplarında özgürce salonda koşmaya devam ediyorum.

3 yaşındayım…

Kitaplardan uzun bir tren yapıyorum. Küçük odadan mutfağa gider.

Büyükannem herhangi bir kitabı almama izin veriyor, böylece vagon sayısı artıyor. Pencere altından dolambaçlı geçen tren yatak odasına geri donuyor.

5 yaşıma kadar Büyükannem bu Kitap Treninin vagonları olan her şeyi bana defalarça okuyordu.

Bazılarını resimlerden, bazılarını ezbere hatırlıyorum.

Puşkin'in "Uyuyan Prenses ve Yedi Kahramanın Hikayesini" hatasız anlatıyordum.

Mısır ve Nil kıyısındaki yüksek medeniyet hakkındaki Efsanelerin resimleri ayrıca kafama yattı.

Salonun köşesinde, bir dolabın arkasında, rulo haline getirilmiş bir Dünya Haritası var. Onu alıp odanın çevresine yerleştirmek benim için çok iş gerektiriyordu. Açıldığında, küçük dikdörtgen tahtalardan yapılmış bir parke zeminin tüm düzlemini kaplardi.

Neil'i bulmak istiyorum. Hızlı bir şekilde Afrika'yı ve yanında "Nil" yazan mavi uzun bir çizgi buluyorum.

Ayrıca Büyük Ülkemizi bir Moskova kalın işaretiyle görüyorum.

Büyükbabam işten eve geliyor ve Haritaya kaldrmak zorundayız, çünkü bu akşam Misaafirler bize gelecek.

Büyükbabam gibi onlar da Sovyet Ordusunun eski Generalleridir. Hepsilerinde eşleri, çocukları ve torunları var. Genellikle eşleriyle gelirler.

Büyükannem masayı kuruyor. Çok fazla salata hatırlıyorum: Mimoza, Olivie, Parcarlı Sardalya balığı ve fırında 4 saatten fazla pişirilen domuz eti.

Doğu Almanya'dan getirilen kristal kadehleri ve her porselen tabağın yanına peçete yerleştiriyorum.

Büyükbabam Bar'ı açar ve Konyak seçer. Sonuç olarak, her şeyi alır: Ararat, Ani, Nairi ve Akh Tamar.

Amblemlere göz atmak için rica ediyorum. Büyükbabam şişeleri tek tek uzatıyor ve birlikte onları masaya koyuyoruz.

Eski Kaleler, Dağlar, Hendekler ve bir Gölün çizimlerini görüyorum … Bana öyle geliyor ki burda bir çeşit sihir var …

Bu çizimler Mısır Efsaneleri hakkındaki kitaplarla aynı değil.

– Bu ne? Merakla soruyorum.

– … Efsaneler, Marinoçka.

– Efsaneler nedir? Onlar ne hakkındadır, büyükbaba?

Kapı zili çaldı ve misafirleri karşılamaya gittik.

Özgür Doğaçlama olan Cassandra'nın Çingene dansını kesinlikle herkes için dans edeceğim.

Misafirler çok memnundu ve kimse benden böyle bir cesaret beklemiyordu. Kostümü kendim annemin yazlık elbisesinden yaptım.

Sonra bir sandalyede durarak Puşkin'in şiirini okudum ve modern bir şarkı söyledim.

Büyükbabam benimle gurur duyuyordu ve büyükannem bizim zamanımız boşuna geçmediğine sevindi.

Herkes alkışladı ve yemeğe başladı.

Masada Kafkasya'daki askeri tatbikatların hatıraları anlatıldı. Kadehlerı kaldırma zamanıdır!!!

"Gürcü Askeri Yolu" ifadesini sık sık duyuyorum. Ve bana öyle geliyor ki: Şişelerdeki resimler, büyükbabamın cevabı-Efsaneler ve tüm bunlar bir şekilde bağlantılı.

Konyaklardan birini tatmama izin istiyorum.

İzin veriliyor – sadece bir çay kaşığı.

Ertesi gün haritayı tekrar açıyorum …ve tek gördüğüm SSCB'nin Büyük Bir Ülkesi ve… Nairi, Ani, Ararat bulmak için uğraşıyorum …

5 yaşımda bu yerleri kesinlikle bulacağımdan emindım, belki de bambaşka bir Dünya Haritası üzerinde …


1989 SSCB

Moskova




Birinci Bölüm: Limon Bahçeleri

1

Amasya Vilayeti, Osmanlı Devleti.

Yaklaşık 100 yıl önce …

 Manastırın arkasında üzüm bağları vardı … zeytin ve narenciye ağaçları.

Düzgün temizlenmiş bir patika yoluna sapan Simon, hızını artırdı ve kızla görüşmek için koşmaya başladı. Annette her zaman buluşmaya Simon’dan daha erken gelirdi. Limon bahçesinin yeşil ağaçlarının gölgesinde resim yapmayı ve taze ekşi meyveleri koklamayı seviyordu. Annette, resim öğretmeninin ona Noel için verdiği not defterinden gözlerini ayırarak yaklaşan çocuğa el salladı.

Gençler birbirlerini doğuştan tanıyorlardı: Babaları kuzendi ve manastırın zıt taraflarında küçük malikaneleri vardı.

Annette'nin babası, Osmanlı donanmasında haritacı olarak hizmet veren rütbeli bir askerdi. Simon'ın babası, kuzeninin askeri görüşlerini paylaşmıyordu. Manastırda tarih ve coğrafya öğretmenliği yapıyordu.

Her iki evde de salonun ortasında üzerindeki dünya küresini özel bir açıyla tutan zarif ve yüksek bir stant vardı, küre hafif bir dokunuş ile bile sanki hiç durmayacakmış gibi dönmeye başlıyordu.


Nadiren ve kısa bir süreliğine evinde olan Annettın babası çocukları bir araya getirerek Osmanlı İmparatorluğu'nun son yüzyıllarda masmavi deniz sularında kazandığı savaşlardan, Kuzey Afrika’da fethettiği uzak topraklardan ve daha evvel anlatılmamış zenginliklerinden bahsetti.

Bu yıl eve hiç gelmedi. Yalnızca Konstantinopolis'ten gelen postalar ve Mısır açıklarındaki bir Türk savaş gemisinden gönderilen kısa mektupları geliyordu.

İskenderiye ve Kahire pazarlarında dükkanları olan Arap tüccarlardan deniz renginde ipek bir şal alarak narin kumaşın içine küçük bir not koydu.



Вам будет интересно